Felsefi Bakışla Meslek Konulu Konferans Düzenlendi

FELSEFİ  BAKIŞLA MESLEK

 

Yüksekokul Kurucu Müdürü Prof. Dr. Erol ÇAKIR, Öğretim üyelerimiz ve öğrencilerimizin hazır bulunduğu  konferans Yüksekokulumuz Müdürü, aynı zamanda Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcılığı, İlahiyat Fakültesi Dekanlığı görevlerini de yürüten Prof. Dr. Hüseyin SARIOĞLU'nun güzel üslubu ve akıcı konuşması sayesinde ilgiyle dinlendi. İnsanı yolcu mesleği yol olarak nitelendiren Sarıoğlu; sunumu arasında Âşık VEYSEL'in Uzun İnce Bir Yoldayım Türküsü’nü de dinleyicilerle paylaşarak ortama renk kattı. Sunumu içerisinde sorularıyla konuya dinleyicileri de dâhil eden Sarıoğlu; dinleyicilere insanın mesleğinin onun onuruyla eşdeğer olduğunu vurgulayarak,  öğrencilere  başarılı olabilecekleri, severek yapacakları işleri kendilerine  meslek edinmelerinin ne kadar önemli olduğunu belirtti. Konferans bitiminde Uzunköprü Meslek Yüksekokul Müdürü Prof. Dr. Erol ÇAKIR  tarafından Uzunköprü’ye, Uzunköprü Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu’ na emeklerinden ötürü kendisine teşekkür şilti verildi, Yrd. Doç. Dr. İpek KIŞLALI tarafından ise Uzunköprü Belediyesinin hediyeleri sunuldu daha sonra katılımcılarla resim çektirerek memnuniyetini belirten öğrencilere o yoğun zamanına rağmen başka konferanslarda buluşma sözü verdi.
 
Prof. Dr. Hüseyin SARIOĞLU'nun Konuşma Özeti
Meslek, bir ilişkiler ağı içinde yaşayan insanın, en uzun ömürlü, kendi tercihine daynan ve kişiliğini en etkili şekilde açığa vurduğu ilişki biçimidir. Bu yönüyle meslek aslında insan ve ahlak kavramlarıyla özdeşleştirilebilir. Çift kutuplu bir yapıya sahip olduğu için aynı durumda hem iyi hem de kötü tutum ve davranışlar sergileyebilen insanın sağlam bir kişilik olarak kendini kurabilmesi bir değerler sistemini içselleştirmesiyle gerçekleşir. Ahlak ta tam bu noktada önem kazanır. Ahlak şartlara göre temel ilklerin uyarlanması kabiliyeti, becerisi diye tanımlanabilir. Ahlak kendi içerisinde bir bütünlük arzeder. Ahlak kişinin kimliğidir, benliğidir, haysiyetidir. Bu anlamda iş ahlakı, siyasi ahlak diye bir ayrıma itiraz ediyorum. Ahlak kavramını alt başlıklara ayırdığımız için toplumsal problemlerimiz artmakta ve çözümsüzleşmektedir. İşyerinde şu kurallara göre davran sosyal hayatta nasıl davranırsan davran denemez. Bir insan olarak işyerindeki aynaya baktığımızda da evimizde de yada yemek yediğimiz lokantadaki aynaya baktığımızda “bu benim” diyebileceğimiz şartlara ve duruma göre değişmeyen bir yüzümüzün olması gerekir. 
              Meslek seçimi yaparken kişi kendini iyi bir şekilde gerçekleştirebileceği, önemseyerek, benimseyerek ve severek yapabileceği ve aynı zamanda başarı kazanabileceği bir mesleğe yönelmelidir. İnsanlık onuruyla ve evrensel değerlerle bağdaşmayan sonuçlar doğuracak bir uğraşı içinde bulunmak bir meslek sayılamaz. Meslek seçimi yaparken insanların zaaflarını istismar etmeyecek bir meslek seçmemiz gerekir. Bu konuda çok dikkatli olunması gerekir. 
            Biz bildiklerimizle değil inandıklarımızla yaşarız. Karşımızdaki muhatabımıza güven telkin etmemiz ve bize inanması gerektiğini hissettirebilmemiz için onu samimi bir şekilde dinlememiz gerekir. Dinlemek bir sanattır. Muhataplarımızı dinliyorsak aslında işimizi ciddiye alıyoruzdur. Bu felsefe ile baktığımızda işini ciddiye almayan kişi aslında kendisini ciddiye almıyordur. Bu ise kişi açısından değerler erezyonuna kapıldığının en çarpıcı göstergesidir. İş hayatında iş barışı olmadığı için sorunlar yaşanmaktadır.  ( Desteklerinden dolayı TÜFiT'e ve  görev alan öğrencilerimize teşekkür ederiz ) 
Ek Resimler
Bu içerik 15.10.2015 tarihinde yayınlandı ve toplam 1827 kez okundu.